Ülkemizde e-ticaret hızla büyüdüğünden, rekabet ve risk de aynı oranda arttı. Özellikle uluslararası e-ticaret yapan markalar için tescil işlemi, olası ihlallere karşı en büyük koruma yöntemi haline geldi. Bu yüzden markaların sadece kendi ülkesinde değil satış yaptığı tüm ülkelerde de tescillenmesi gerekiyor.
Markaların korunmasını sağlayan tescil işlemi, özellikle günümüzde küçük büyük her ölçekten kurum için gerekli bir işlem haline geldi. E-ticaretin artışı ve böylece ürün dolaşımında sınırların kalkması, markanın korunmasını zorlaştırıyor. Özellikle yurt dışına satış yapan e-ticaret platformlarında mağazası bulunan işletmeler içinse tescilin önemi daha da kritik.
Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz, uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren bir işletmenin, markasını tescil ettirerek yurt dışındaki marka tekel avcılarına karşı rahatlıkla koruyabileceğine dikkat çekiyor. Uluslararası pazarlara açılmanın ve tutunmanın artan rekabet koşullarıyla oldukça zorlaştığını, zaman ve maliyet gerektiğini belirten CEO, işletmelerin tescil yaptırarak markaları kadar emeklerini ve yatırımlarını da koruma altına alması gerektiğini söylüyor.
Yurt dışında marka tescilinin önemine değinen Yamankaradeniz; ilgili ülkelerde haksız rekabet durumlarının önüne geçilmesi adına satış yapan markaların korunmasının marka tescil belgesi ile mümkün olduğunu belirtiyor: “Marka tescil belgesi olan işletmeler, bir yandan platform üzerinden kendi ürünlerinin başkaları tarafından izinsiz satışına karşı şikayet prosedürünü daha az maliyetli ve zamandan tasarruf ederek işletebilirken, diğer taraftan ilgili ülkelerde hukuki işlemleri kolaylıkla başlatabiliyor. İşletmeler, e-ticaret platformu üzerinden geniş kitlelere ulaşma imkanı bulurken, marka tescili ile marka güvenilirliğinin artmasını ve pazara karşı rekabet avantajı elde etmesini sağlıyorlar.
Bir markanın ürünleri e-ticaret satış platformu ile Almanya’ya, İngiltere’ye, Peru’ya, Singapur’a, Tanzanya’ya, birbirlerinden farklı bir çok ülkeye gidiyor olabilir. Ancak söz konusu markanın o ülkelerde tescilinin olmaması halinde, geri dönülmez sorunlar yaşandığına şahit oluyoruz. E-ticaret platformunda ürün rağbet görüyorsa, ürün üzerindeki marka, o ülkedeki marka taklitçilerinin radarına girebiliyor.“
Yamankaradeniz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer bulunduğu ülkede tescili yoksa, markanın taklit edilmesi veya isminin beğenilip başkasının tekeline alınması çok kolay. Tesciliniz yoksa üçüncü kişiler sizin yerinize geçebilir, markanızı, ürününüzü, müşterinizi kolaylıkla çalabilir. Tescil ile kötü niyetli kişilere karşı bariyer oluşturmak mümkün. Aksi takdirde, kötü niyetli kişilerin markanızın adını kullanarak başka ülkelerde alan adı çalma veya kötü amaçlarla kullanma riski kötü niyetli kullanıma örnek gösterilebilir.
Bu tip bir durumda markanızın ismi ile alan adı almış kişilerin işlemini iptal ettirmek için o ülkedeki marka tescilliniz ile markanızın kötü niyetli kullanımı ispatlayabilirsiniz. Uluslararası marka tescili, küresel pazarda rekabet avantajı elde etmek için kritik bir adım. Hem ülkemizde hem de dünya genelinde, bir markanın koruma altına alınması tescil işlemiyle başlar. Ancak, tescilli bir markanın taklit edilemeyeceği yanılgısıyla karşılaşmak olası. Bu nedenle, markanın sürdürülebilir korumasını sağlamak amacıyla global marka izleme yapılmalı.”
Markanın yalnızca Türkiye’deki tescili ile ilgili e-ticaret platformuna kayıt olması tek başına koruma sağlamıyor. Yurt dışına e-ticaret ile ürün gönderiliyor ise ürünün gönderilen veya gönderilmesi düşünülen ülkelerde de marka tescili yapılması gerekiyor. Gümrük koruma yapılmadığında, aynı veya benzer marka ismi bulunan ürünlerin kopyalanması ve sahtelerinin piyasaya sürülmesi riski artıyor ve bu ürünlerin ülkelere giriş/çıkışı engellenemiyor. Bu sahte ürünler genellikle kalite sorunlarına yol açtığından, müşteri memnuniyetsizliği ile sonuçlanabiliyor.
Yurt dışı marka tescili, global marka izleme ve gümrük koruma e-ticaret platformlarında mağazası bulunan işletmelerin mağazalarını koruma ve büyütme stratejisinin temel taşları. Bu işlemlerin dikkatsizce atlanması, ciddi mali kayıplara, hukuki sorunlara ve marka itibarının zedelenmesine yol açabilir. Dolayısıyla, işletmelerin markalarını etkili bir şekilde korumak için bu işlemlere önem vermesi ve uzman desteği alması son derece önemli.